25 Ağustos 2020 Salı

VISA patronu ile gurum!



Dr.Toyoda’nın genel müdürü gibi stotükoma, masamın arkasına sığınmadan, açık ofiste bütün departman masalarının karşısında, aynı mekanda, çalışanlarınki gibi aynı ebattaki masada otursaydım; İlgili yönetim yaklaşımım da olsaydı;
Sorun çıktığında masamın önüne sorun çıkaranı çağırmak yerine, sorunun sahibi olarak, sorunun olduğu yere, prkam ile gembaya koşsaydım;
Çalışanlarım da defansif oynamak yerine, libero oynar, bol gol atarlardı. Belki, liderliğim de dünyada %70 çarşı payına sahip VISA patronunun liderliğine, çarşı payım da VISAnınkine benzerdi.
Bencil Taylorize endmüh eğitimleri mi verilmiş, acaba, işe aldığım gençlere? Ha keza, işletme, iktisat falan da mı öyleymiş?
En büyük israf “hatalı” istatistiksel bilginin değerlendirilmemesiymiş!
Hiç inanasım yok, bu safsatalara! Neticede çuvallarım çil çil altınlarla dolup, taşarmış!
İşletmeler, kurumlar bu işi uygulasaymış, kocaman cari fazla da elde edilirmiş, ülkede!
Bu durumda, Karpatların cari açığı hep açık mı kalacak, yani?
Mışmışları yapsaydık, ülkemiz belki VISA gibi çarşıda %70 paya sahip olurdu, pek açık cari açık nedir bilmezdik. Kapatmak için de zarar ettiren çabalarla zamanı, mangırları israf etmezdik.
Neyse ki, köhnemiş düşüncelerini kafandan at, yenileri dolmaya başlar, diyen gurum Tsuda Chen’e uydum. Yepyeni fikirlerle kafam dolmaya başladı.
Birkaç kere okuduktan sonra anlaşılabilen derin anlamları aktarmak için ağdalı dille yazılmış kitapları olan, uçak şirketlerine danışmanlık yapan VISAnın patronu, liderliği benim gibilere anlatmak için yazdığı makaleyi anlamaya da ennihayet başladım.
Dr.Toyoda’nın genel müdürleri, lider olup, arkasına bütün çalışanları almışlar. Bazı Çin, Japon, Tayland ve Hint şirketlerinde de durum böyleymiş. Çin kamusu bile bu durumdaymış!
VISA patronunun yazısı onlar için mi, acaba?
Benlik, üstünlük taslama, kıskançlık, para tutkusu, öfke, kin, aç gözlülük, hırs, bencillik, dinlememe, eleştirilmeme vesaire huylarını ben mi edim de, makalesinde yazmış?
Hatalardan, kusurlardan, sorunlardan öğrenip, onların üzerinde yükselme yerine; çalışanlarım onları gizlemiş mi?
Traktör fabrikasına gitmesi gereken ürünlerimi toprağın altına neden gömmüşler? Kalın kafalarının içine gömdükleri innovasyon fikirleri gibi!
Acaba, çalışanlarımı bazı işlerde lider edinseydim, onların çalışanı gibi davransaydım, çarşı payım gelişir miydi?
Asıl problem innovasyon, kaizen oluşturan düşüncelerin kafama nasıl geleceği değilmiş de, yargılarımın, kanaatlerimin dışarı atılmasıymış, ha!
VISA patronunun sözleri “köhnemiş düşüncelerini kafandan at, yenileri dolmaya başlar” diyen guruminkiyle aynıymış be, bre morim!
Acaba onun da mı gurusu, Tsuda? Yoksa, Tsuda ondan mı öğrendi, bu zırvaları?
Kesin kültürle ilgisi var, bu işlerin! Yeni gelen işçiler, mühendisler eskilerini mumla aratır cinsten! Aralarında işbirliğini nasıl oluşturabilirim ki? Düz yolda şaştım, kaldım.
Güvenim de kalmadı, çalışanlarıma!
Hani, nerelerde stratejik plana, tabelaya yazdıkları güven, işbirliği?
Destekli full otomatik makinelere yatırım mı yapsam, acaba?
Devasa masamın önüne çekip, yargılarım sorun, hata çıkaranı tabii ki, bu en doğal Hakkı’m!
İşlerimde hata mı var ki, işler böyle değil de, öyle daha iyi olur diye aklına geleni söylüyorsun, yarım akıllı? Bak get oğlum, işler acil! Sen akay bolmazsın.
Dr.Toyoda’nın rehberinin yönetim tarzı geçen yüzyılı ekonomik olarak derinden etkilemiş! 2100de sona erecek bu yüzyılı da derinden etkileyecekmiş!
Eee, 2100den sonra ne olacak, peki?
İskender ile yaptığı savaşta her şeyini kaybeden Darius IIIün uyguladığı Taylorize hiyerarşik yönetim tarzı geçerli olacak, tabii!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

     Anı: Kaç yıldır işletmenin sahibisiniz? 20 yıldır. 20 yıl önceki çalışanlarınıza 10 verin, şimdikilere kaç verirsiniz? 1 bile vermem....