25 Ağustos 2020 Salı

PRK’lı innovasyondan bi haber



Gelişmede kritik rollerini yerine getirebilmeleri için, KOBİler prklı liderliği ve innovasyonu aynı anda kapsarsa!
İnnovasyon da harekete geçip, katma değeri gerçekten füze gibi körükleyip!
Cari fazlaya, ürüne ve kaliteli istihdama etkisi harika olur.
***
Tayland Ulusal İnnovasyon Ajansı innovatif teknolojilerin yaygınlaştırılmasını!
Yüksek katma değerli ürünlerin ÇARŞIDA TİCARİLEŞTİRİLMESİNİ
Ø  NANO ürün dizaynları, (tabii ki re-dizaynları da),
Ø  Bioteknoloji, mekatronik, yazılım,
Ø  Doğala dayalı NANO malzemeler, eko-endüstri, temiz enerji ve organik tarıma
odaklanarak sağlamaktadır.
***
Kore’de KOBİlerde innovasyonu yaygınlaştıran sekiz enstitü bulunmaktadır.
İnovatif KOBİlerin oluşturduğu yüksek kaliteli istihdamın da etkisi ile işsizlik oranları!
2005–2012 arasında 3.7, 3.2, 3.6, 3.7, 3.4, 3.2 olarak gerçekleşirken!
Kişi başına düşen gelir de 17,531’den 22,708 USD’ye çıkmıştır.
***
Oslo’nun prklı kılavuzuna dayanan, innovasyon kapasitesinin yönetimini değerlendiren sertifika Kore’de oluşturulmuştur.
Oslo Kılavuzu firma rekabetçiliğinin geliştirilmesine odaklanarak, (1)prklı liderlik, (2)sürdürülebilir innovasyon, (3)İK yönetim süreci, (4)müşteri ve pazar-odaklı süreç, (5)imalat ve hizmet operasyon süreci, (6)üretim beceri durumu, (7)ölçüm, analiz ve bilgelik/bilgi yönetimi konularını içerir.
***
Kore’de iş tipine ve büyüme evresine göre KOBİ innovasyon kapasitesi geliştirilmiştir.
2009-2013 yılları arasında uygulanan KOBİ Teknoloji İnnovasyon Planı:
(a) KOBİ Ar-Ge yatırımlarının arttırılması, stratejik olarak yatırımların paylaştırılması ve çarşıya duyarlı teknoloji innovasyon alt yapısının geliştirilmesi;
(b) Gelecek vaat eden sahalara odaklanılması, yeni büyüme mekanizmalarının ve bilgelik servislerinin oluşturulması; 
(c) KOBİlerin innovasyon kapasitesine ve büyüme evresine dayanan desteklerin güçlendirilmesini kapsamıştır.
***
KOBİlerde finansman ihtiyacı önemli kritik faktör olduğundan!
Finansman destek sistemleri geliştirilerek 2005-2011 yıllarında,
43.0, 45.7, 47.6, 43.8, 55.3, 61.0, 63.1 milyar USD kaskolu kredi KOBİlere kullandırılmıştır.
Pazar ve teknoloji odağındaki innovasyona odaklanan Patent Destekleme Sistemi ile Teknoloji ve Ar-Ge Destekleme Sistemleri de harıl harıldır. İntihal de yoktur, Hakkı’m!
***
Merdivenin ilk altı basamağına basılarak, üst basamaklara çıkılırsa!
Dr.Toyoda’nın rehberinin 1950’lerde Japonlara verdiği seminerlere odaklanılırsa!
Prklı çarşı-pazar döngüsünün içeriğini KOBİler içselleştirirse!
Hesaplı kitaplı yapılan innovasyonla, NANO’yla, falanla!
Kişi başına düşen gelir 22,708 USD’yi de aşar, cari fazla da elde edilir!

Verimlilik hesaplarının pilanlara katkısı!

Verimlilik hesaplarının pilanlara katkısı!
TV Constanza Nogays’da bu akşamın konusu verimlilik hesapları!
Eski ekonominin adamı Şimid Bey, verimlilik hesaplaması nedir?
Verimlilik üretim bölü maliyetlerdir. Verimliğin tanımı budur.
Hesap türleri, yöntemleri çeşitlidir.
En ünlüsü de toplam faktör verimliliğidir.
İstatistik kurumu işletmelere anket uygulayıp, verileri toplar, işler.
Biz de o verileri ekzele atıp, hesaplamaları yapıp, yorumlarımızı ekleriz.
Her alanda potansiyeli tam, etkin kullandıran verimlilik iktisadiyatına;
Jeopolitik, politik, sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı geçilemedi.
***
Bu konuda görüşleriniz nedir Dimitri Bey?
Dr.Toyoda’nın rehberine ait Yeni Ekonomiye geçilememesinin;
Nedeni tabii ki eski iktisatçılar ve endmühün babasına uyanlar!
Fiyakalı peş peşe saydıklarınız hiç değil!
Üretim miktarları, satış fiyatı, girdi maliyetlerimiz şeffaf, tabii ki!
Geçenlerde, üst kattaki bilgisayarla işim olmaz babında makale okumuştum.
Bu tip durumlar bazı işletmelerde maalesef var, Hakkı’nınkinde bile!
***
Bu durumda, toplam faktör verimliliği güme gitmez mi?
Üretim ve maliyetlerde %40 hata varsa, sonuç doğru olur, ama!
Hiyerarşinin ve endmühün payandası Şimid Bey;
Hani verimliliğin tanımı üretim bölü maliyetlerdi?
Bu iş sadece 4 işlem! Nasıl tanım oluyor?  
***
Bu durumda bu bölmenin üstünde olan üretim %40 sola!
Bölümün altındaki maliyetler de %40 sağa kayar.
O kadar hata kadı kızında da olur, ne olmuş yani!
O hataları düzeltme yöntemlerim de var.
***
Toplam faktör verimliliği hesaplamalarına yorumlar da ekliyorum demiştiniz!
Son yayınımda eğitim yetersizliğini ana sorun olarak gösterdim.
Verimliliğin düşüklüğünün ağırlıklı nedeni bu! Ne idüğü belirsiz prk değil!
***
Bu yorumunuz da böyle;
(Dimitri Bey sol kolunu üstten sağa kaydırıp, diğer kolunu alttan sola kaydırıp!)
Olmasın sakın? Prkyı da, parktaki parke taşları mı sandın, yavri?
Eğitimin durumu gün gibi aşikar! Salladım gitti.
Hata görürsen, duyarsan söyle! Ne öyle yavri mavri, lütfen, lütfen!
***
Merkezi planlamada toplam faktör verimliliğine göre planlamalar yapılmış.
Planları yapanların işletme ile anketleri yapanlar ile!
Hesaplamaları yapanlar ile sahadakiler ile iletişimleri yok, tabii ki!
Anlayacağınız durumdan bi haberler!
Mutlu, mesut, bahtiyarlar, hiyerarşik düzendeki katip konaklarında!
***
İçimi derinden ince ince sızlatan acılı yarama tuz bastınız.
Ne yalan söyleyeyim, ben de bizzat durumun farkındayım.
Bir işletmeye gidip, verimlilik hesaplarını yapıp, yorumlarız.
İşletme sahibinin umursamadığını hissederiz.
İşletmelerde iki, hatta dört ayrı bilanço dahi çıkartılıyor, biliyorum.
***
Bu durumda suya düşen 10’larca pilana ne olmuşa girmeden, reklam arası!
Son dakika: Yöredeki ülkelere kredi sağlayan IMF'ye en fazla borcu olan!
İlk üç ülke sırasıyla; Can Romanya, Ukrayna ve Yunanistan oldu.
Süremiz de doluvermiş. Konuklarımıza teşekkürler!

Vakfım ailelerimize ne katar?



“Toplumun çekirdeği olan aile kurumu temelden sarsılmakta!
Türkiye boşanıyor ve mutsuz...
En büyük dayanağımız, aile yapımız gün geçtikçe kan kaybediyor.
Toplumun temel taşı çökerse hepimiz altında kalacağız.”
Not: Son saptamanın dayanağı “Kriz Keriz mi?” de ortaya kondu.
***
Boşanmaların nedenlerinin araştırılması yapılabilir.
Fos uygulama sonuçları ise arşında olacak!
Aileleri güçlendirecek devasa düzenlemelerin işe yaramadığı da belirtilmiş.
Arşının Son Hali: 2013 yılına göre, 2014 yılında boşanmalar %4,5 arttı…! Arşının Yıllara Göre Ayak İzi: 118.5,  120, 123, 125, 131(bin kişi)
***
Balkan Deming Vakfı yardıma, işi üstlenmeye daima hazır.
Aile kurumunun güçlenmesinde atılacak adımlar da, faaliyetler de!
Projeler de hazır. Yerli ve yabancı İK kaynağım var.
***
Boşanma oranlarının artması önemli bir endişe kaynağı!
Artan genç nüfusa rağmen evlilik oranının düşmesi de elem verici!
Evlenme isteğindekiler işsiz! İş olsa, ücretler düşük!
En önemlisi sadakat, güven eksikliği!
Nefis mi, nefaset mi? Terbiye mi? Bencillik = 12345’ler mi? 5S mi?
Masa arkası mı? Hatalı endüstriyel verilere dayanan verimlilik hesapları mı?
***
Tarih önünde milletimizin devamlılığını sağlamak ve!
Evlilik müessesesini de diri tutmak önerdiğim prklı projelerde saklı!
***
“Ailelerin dağılması, çocukların mağdur olmasına yol açıyor.
En büyük zararı çocuklar görüyor.
Aile, toplumu güçlü kılan değer!
Aile birliği, toplumun birlik ve bütünlüğünün temeli!”
***
Görülen o ki: Dr.Toyoda’nın rehberinin gösterdiği prklı yoldan elde edilebilen;
Birlik, beraberlik, paylaşım, güven yine ön planda!
Her zor durumda söylenegeldiği gibi!
***
Dr.Toyoda’nın rehberinin prklı yönetiminin uygulanması durumunda!
- Boşanmalar, aile içi şiddet, geçimsizlik en alt seviyelere geriler.
- Gençlerimizin refah dolu, bir ömür evlilikleri artar.
- Endüstride ve caddede can kayıpları, kazalar minimumda gerçekleşir.
- Ürün ticarileşmesi en üst seviyede olan innovatör prklı KOBİ’ler peydahlanır.
- Bol işler olacağı gibi, cari fazla, end 4.0 elde edilir.
- Aile içi ile sınırları, işletme içi ile dışı, kurum içi ile dışı,
- Ülke sınırlarının içi ve sınırları GÜVEN içinde olur.
- Değil 2 millet, 75 millet birlikte mutlulukla yaşar.
Bunlar Balkan Deming Vakfı’nın Balkan milletlerine sözüdür.
VAKIF SENEDİ’dir.  Köstenceli Nogay Tatarı Atam!
Can çekişen aile kurumuna da, can suyu ver demiş, VERCAN!

Sanayide komik, bazen de tehlikeli olabilecek algılar

Sanayide komik, bazen de tehlikeli olabilecek algılar

Ulusal güvenliğimizi, cari açığı, her türlü bozulmayı ilgilendiren konularda!
Elimizde prklı bilgiler olmadan sıcağı sıcağına abartılı genellemeler!
Uygulamalarla ilgili yorumlar yapmak!
Bazen komik, hatta eğlenceli, bazen de tehlikeli olabilecek sonuçlar doğurur.
***
Ekonomide, sanayide, planlamada yapılan operasyonlar duyulur duyulmaz!
Eski İktisat Kongresine katkıda bulunan Yanis’in de üye olduğu!
Merkezi planlamayı yönlendiren Eski İktisat Kurumunun bazı üyeleri!
Taylorize endmühler vesaireler fikirlerini söylemeye!
Yorumlar yapmaya başlarlar.
Hem yazıları, hem söyleşileri ile hem de saatler boyu süren açık oturumlarla!
***
Ama unuttukları şeyler vardır.
İlk zorlu basamaklar çıkılmadan, Kore, Japonya, Çingapur olunmaz. Dibe gömülünür.
Ya da bataklık zemine temelsiz bina yapalım dendiğinin farkında olamazlar!
Yanis’in adamı Simid’in fikirlerinin doğuşundan beri!
***
Bu tür olayları net ve objektif değerlendirmek için yeterli bilgileri hiçbir zaman olamamış!  Yazarlar, sözüm ona öğretim görevlileri;
Ya da Taylorizasyona uğrayıp, algı operasyonuna tabii tutulan kalemler, ağızlar!
Komik ve gülünç duruma düşerler.
***
Tabii, ülkede sadece benim nezdimde!
Sallamaya devam, asayiş berkemal!
Ölüm vadisinde dibi görünceye kadar!
***
Görmeye ramak kala bile uyanamayacaklar neden diye sorarlar muhtemelen!
Cevaplayayım.
Çünkü ulusal güvenliği ilgilendiren prklı konular kafa yedirici cinstendir.
***
Gizli ve derin çıkarlar, toplanan hatalı veriler!
Üstüne yapılan yanlış hesaplar, çizilen grafiklerle!
Endmühün babası yapımı;
Hiyerarşik devlet aygıtlarının 5 yıllık merkezi planlamaları devreye girer.
***
Ve siz bunların hepsini bilmeden!
Muhtemelen de ufak kısımlarını bile idrak edebilecek durumda olmamanıza rağmen!
Yazıp çizerseniz, belki okuyucunuzdan;
Konuşup, konferans verirseniz, belki derin uykudaki dinleyicilerden destek alırsınız.
***
Ama emin olun ulusal çıkarlara, kopan kafalara, ezilen parmaklara!
İşsiz, yoksul kesime, hayata tutunamayıp batağa saplananlara hiçbir katkıda bulunamazsınız.
***
Özgüven patlaması yaşayan kendim dışında muhalif olduğum taraflara!
“Biraz sakin olun, hemen değerlendirme yapmayalım!
Biraz beni dinleyin” çağrısını yapıyorum.
***
Dün tamamen 5 (beş) farklı nedenle Köstence’den, Bükreş’e geçtim.
Yukarıda aktardıklarımı yazmaya!
NODIAD Mall’da Tsuda, Dimitri ve Suzanna ile geçirdiğim saatlerden sonra karar verdim.
***
Sadece şimdilik bunu bilin;
Son operasyonların temelinde bizlerin bilmediği son derece örtük, gizli prklı bağlantılar ile!
İstatistiksel, Aspirinvari matematiksel, sözle aktaramayacağım, esrarlı bilgiler var.
Sadece 5 (beş) kere neden diye soralım ve sakin sakin düşünelim diyorum.

Bıçak kemiğe dayanınca


Bıçak kemiğe dayanınca
Dr. Toyoda’nın rehberinden orada burada bahsetme!
İş pis olur.
Bu ustam, gurum Tsuda Chen’in nasihatı!
***
Karabatak suya dalıp dalıp çıkıyormuş, ağzında balıkla!
Bunu gören aç karga da dalmış, bir daha çıkamamış.
Bu Japonların batılılar ile ilgili anlattıkları!
Daha doğrusu kendilerini taklit etmeye çalışanlarla ilgili anlattıkları fıkra!
Bu fıkraya atfen komşi kuruluşlar ülkeye refah saçacak ya makalesini klavyeye almıştık.
***
Eski ekonominin Adamı Şimid!
Yatay sistemleri içeren iktisat teorisinde modası çoktan geçmiş ekonomik model geliştirecekmiş.
İşin başında ise veya değilse bile, emri yatay sistemleri kurun olacakmış.
Yat-kalk, sağdan hiza al! Yatay sistemi kur! Hazır ol! Rahat!
***
Eli kulağında, yatay sistemler komşi oldu dememe!
Komşi kamu kuruluşu yatay sistemi kurmuş.
Komşi Sayıştay’a kolaylık olmuştur.
Operasyon bazında, real time!
***
Yanisi şu!
Operasyon bazında katma değer ortaya çıkar.
Verimliliği bile ölçebilirler, oradan! Verilerde bilgi kaybı olur ya! Neyse!
Hem de operasyon bazında! Hem de kamuda, Dimitri!
İğne bile kayıp olmaz.
Çünkü herkes sahip çıkar, çanak Taylor!
***
Anlattığın o işi sen yapamazsın! Eee!
psikoloR, istatistikçi, endmüh ve de sosyoloR gerekir.
Sonunda ne oldu iş tahmin edersin, komşi!
Aslında prk taşı da gerekirdi.
İç mi edilmiş? En kıymetlisi oydu, çünkü!
Not: Sondaki loR’lar endmühün, hiyerarşik yapıların kurucusu tayloR’un!
***
psikoloRlar ilkokuldan itibaren;
Şimid’in de uyguladığı başarı ücretine hiç ses çıkarmazlar.
Hiyerarşik yapıya da hiç aldırmazlar.
Hatta daha çok psikoloRa ihtiyaç var da demekteler.
Haklılar! Hastaları son senelerde 3’e katlanmış.
Gerçekte halkın öyle ya da böyle neredeyse, %95’i potansiyel müşterileri!
***
Gurucum tam söylediğin gibi değilmiş, yanıldın!
İş pis değil, pis oğlu pis oldu.
***
Tabii, nasihatı tutmaya çalıştım.
Ta ki bıçak gemige dayanıncaya kadar!
Şimdi Dr.Toyoda’nın rehberinden değil orada burada bahsetmeyi, makaleler yaydık.
Hadi hayırlısı, göle mayayı da çaldık!

Gurumla ilk sohbet



Çarşı, müşteri odaklı organizasyon oluşturma becerimizle ile ilgili ne düşünüyorsunuz, Tsuda San?
Yönetici olarak girişimlere ön ayak olmada, innovasyonu başlatmada eksiklikleriniz var. Bir şey yapmanızı söylediğimde, her şeyi herkesten iyi yaptığınızı düşünerek kendi bildiğinizi okumaya devam ediyorsunuz.
Şu anda sadece gözetmen, kontrolörsünüz! Halbuki işiniz bu değil! Yöneticinin işi bütünseli iç müşterililik tarzında kurup, devam etmek!
Zamanınızın maksimumu geliştirmeye, yeniliklere ayrılmalı!
İşlevsel ayrıntılar işçilere ait! Halbuki işlevsel, operasyonel detaylarla ilgileniyorsunuz. İşçiler görevlerini yaparken, sizler ne yapıyorsunuz?
Yönetimin her kademesi katma değer artışına katkı yapabilmelidir.
Şirketlerinizin, kurumlarınızın yönetimi, alt yapısı zafiyette! 
Hocam, Dimitri ile baktık da sivinize, eğitiminiz bizimkiyle aynı! Profesörlüğü de elde etmişsiniz. Biraz kara tahtanın yanına gidip, hayat boyu genelde kullanılmayan bazıları da hatalı şeyleri anlatıp, masanın arkasında otursaydınız. Neden bu konulara taktınız?
Her insanın iki yönü olabilir. Biri olduğudur; diğeri de olmak istediğidir.
Yani, orkestra şefi, iyi piyanist de olmak isteyebilir. (Ne güzel soruydu bu?)
Öğrettiklerimiz, gösterdiklerimiz genelde israf, muda olmaz! İspatı cari dengemiz!
Fabrikalarımızda hangi kusurları tespit ettiniz?
Operasyonlarınızda hassasiyet, dakiklik yok. Bir iki kontrol şemanız var. Hiç anormal değer de elde edilmemiş! Bravo!
7 israf kaynağı birleşip, nehir oluşmuş. Kusurları örtmüş!
Çalışmalarınızda, şeffaflık yok! Şimdilik şeffaflığa takma! Yukarıdaki bilgisayarla da işim olmaz, ustaların not defterleri ile de!
Belki bu gibi detaylarla sonra ilgileniriz.
(Kamuda transformasyonu bi becerebilseydiniz, gözüm.)
Şeffaflıktan kastım, çalışanların bütünü bilgilere erişebilmeli! Bir grup, bir diğerinden bilgi gizlememeli! Şirketin bütün çalışanları ne olup bittiğinden, neden işin gerçekleştiğinden haberdar olmalı!
Şirketlerinizde kalite sistemleri olduğundan, değerlerden, vizyondan falan dem vurmuşsunuz, tabelalarda! Ama uygulamaları yüzeysel, üstün körü yapmışsınız.
Kalitenin, verimliliğin elde edilmesini yapmacık olarak anlayıp, uygulamışsınız.
Şirketleriniz işin derinliğine inmeli, iyi sonuçlar elde etmek istiyorsanız!
Prenslerin kafaları çokça okşanmış! Diğerleri ya baneneci, ya sinik, ya da yalaka!
Sorun, hata hiç bulamazsınız, makine parçası gibi mükemmeliz; o yüzden de öneri, innovasyon, kaizen elde edilmesine de hiç gerek yok, diyorlar.
Bunlar mı aile değerleri, güven, işbirliği, innovasyon, kalite falan?
Karpatlar bu işletmelerle, kurumlarla tıka basa dolu! Hatta, stratejik planları merkezi plan teşkilatı kontrol ediyor. Peki mükemmellik nedir ki, Tsuda Chen?
Anlatması zor. Şirkete ve de proseslere baktığımızda, onu anlarız.
Şirket verimlilik ile ürün-hizmet kalitesini iç içe geçirmeye arzulu olmalı!
Bu durumda, performans artışı, katma değer artışı, keskin değişimlere uğrar.
Performansı da, verimliliği de çalışanlara performansa göre akkord-başarı ücreti verip arttırıyoruz. Anlatmaya çalıştığınız standardlara ne zaman ulaşabiliriz ki?
Ortalama 5 yılı alır. Fakat çoğu şirket asla yönetim ve kalite standartlarını ele geçiremez. Arzuları, gönülleri yoktur. Sürekli sıkı çalışma yerine işten cayarlar.
Hiyerarşik ortamda sıkı çalışma ve iyi hedefler ise harabiyet getirir. Bunu ayırt et!
İnnovasyona acı fren yaptıran performansa, başarıya göre ücret şirketler için ölümcüldür.
Güzide köklü bir holding de dahil çoğu işletmede ve devlet kuruluşlarında uygulanıyor.
Diğerleri de geçmek için gün sayıyor olmalılar, büyüklerine gıpta ile baka, baka!
Acil şifa dileklerimle!

VISA patronu ile gurum!



Dr.Toyoda’nın genel müdürü gibi stotükoma, masamın arkasına sığınmadan, açık ofiste bütün departman masalarının karşısında, aynı mekanda, çalışanlarınki gibi aynı ebattaki masada otursaydım; İlgili yönetim yaklaşımım da olsaydı;
Sorun çıktığında masamın önüne sorun çıkaranı çağırmak yerine, sorunun sahibi olarak, sorunun olduğu yere, prkam ile gembaya koşsaydım;
Çalışanlarım da defansif oynamak yerine, libero oynar, bol gol atarlardı. Belki, liderliğim de dünyada %70 çarşı payına sahip VISA patronunun liderliğine, çarşı payım da VISAnınkine benzerdi.
Bencil Taylorize endmüh eğitimleri mi verilmiş, acaba, işe aldığım gençlere? Ha keza, işletme, iktisat falan da mı öyleymiş?
En büyük israf “hatalı” istatistiksel bilginin değerlendirilmemesiymiş!
Hiç inanasım yok, bu safsatalara! Neticede çuvallarım çil çil altınlarla dolup, taşarmış!
İşletmeler, kurumlar bu işi uygulasaymış, kocaman cari fazla da elde edilirmiş, ülkede!
Bu durumda, Karpatların cari açığı hep açık mı kalacak, yani?
Mışmışları yapsaydık, ülkemiz belki VISA gibi çarşıda %70 paya sahip olurdu, pek açık cari açık nedir bilmezdik. Kapatmak için de zarar ettiren çabalarla zamanı, mangırları israf etmezdik.
Neyse ki, köhnemiş düşüncelerini kafandan at, yenileri dolmaya başlar, diyen gurum Tsuda Chen’e uydum. Yepyeni fikirlerle kafam dolmaya başladı.
Birkaç kere okuduktan sonra anlaşılabilen derin anlamları aktarmak için ağdalı dille yazılmış kitapları olan, uçak şirketlerine danışmanlık yapan VISAnın patronu, liderliği benim gibilere anlatmak için yazdığı makaleyi anlamaya da ennihayet başladım.
Dr.Toyoda’nın genel müdürleri, lider olup, arkasına bütün çalışanları almışlar. Bazı Çin, Japon, Tayland ve Hint şirketlerinde de durum böyleymiş. Çin kamusu bile bu durumdaymış!
VISA patronunun yazısı onlar için mi, acaba?
Benlik, üstünlük taslama, kıskançlık, para tutkusu, öfke, kin, aç gözlülük, hırs, bencillik, dinlememe, eleştirilmeme vesaire huylarını ben mi edim de, makalesinde yazmış?
Hatalardan, kusurlardan, sorunlardan öğrenip, onların üzerinde yükselme yerine; çalışanlarım onları gizlemiş mi?
Traktör fabrikasına gitmesi gereken ürünlerimi toprağın altına neden gömmüşler? Kalın kafalarının içine gömdükleri innovasyon fikirleri gibi!
Acaba, çalışanlarımı bazı işlerde lider edinseydim, onların çalışanı gibi davransaydım, çarşı payım gelişir miydi?
Asıl problem innovasyon, kaizen oluşturan düşüncelerin kafama nasıl geleceği değilmiş de, yargılarımın, kanaatlerimin dışarı atılmasıymış, ha!
VISA patronunun sözleri “köhnemiş düşüncelerini kafandan at, yenileri dolmaya başlar” diyen guruminkiyle aynıymış be, bre morim!
Acaba onun da mı gurusu, Tsuda? Yoksa, Tsuda ondan mı öğrendi, bu zırvaları?
Kesin kültürle ilgisi var, bu işlerin! Yeni gelen işçiler, mühendisler eskilerini mumla aratır cinsten! Aralarında işbirliğini nasıl oluşturabilirim ki? Düz yolda şaştım, kaldım.
Güvenim de kalmadı, çalışanlarıma!
Hani, nerelerde stratejik plana, tabelaya yazdıkları güven, işbirliği?
Destekli full otomatik makinelere yatırım mı yapsam, acaba?
Devasa masamın önüne çekip, yargılarım sorun, hata çıkaranı tabii ki, bu en doğal Hakkı’m!
İşlerimde hata mı var ki, işler böyle değil de, öyle daha iyi olur diye aklına geleni söylüyorsun, yarım akıllı? Bak get oğlum, işler acil! Sen akay bolmazsın.
Dr.Toyoda’nın rehberinin yönetim tarzı geçen yüzyılı ekonomik olarak derinden etkilemiş! 2100de sona erecek bu yüzyılı da derinden etkileyecekmiş!
Eee, 2100den sonra ne olacak, peki?
İskender ile yaptığı savaşta her şeyini kaybeden Darius IIIün uyguladığı Taylorize hiyerarşik yönetim tarzı geçerli olacak, tabii!

     Anı: Kaç yıldır işletmenin sahibisiniz? 20 yıldır. 20 yıl önceki çalışanlarınıza 10 verin, şimdikilere kaç verirsiniz? 1 bile vermem....