23 Ağustos 2020 Pazar

TRANSFORMASYONsuz ÜLKELER ÖLÜM VADİSİ yamacındadır.


                                                               
TRANSFORMASYONsuz ÜLKELER ÖLÜM VADİSİ yamacındadır. 
AB Ufuk 2020 ile ilgili Avrupa Komisyonunun hazırladığı raporda
· Düşük büyüme ve yetersiz innovasyon problemlerinin olduğu
  (halbuki cari açık, işsizlik, ülke iflasları gibi problemleri de bulunmakta!);
· Bu problemlerin farkında olunduğundan geliştirilen uzun dönemli bir AB stratejisinde değişim anı ile yüz yüze kalındığının ifade edildiği;
· Bu problemlerin aşılması için de verimliliğin yüksek oranlarda arttırılması gerektiği;
· Problemlerin çözümüne katkı sağlayacak bilim ve innovasyon sistemleri alanlarında ABnin yetersiz kaldığı;
· Ölüm vadisi üzerine köprü kurmak için zamanında uygulanan ve hedefi tutturan politikalara ihtiyaç bulunduğu belirtilmekte!
Ölüm vadisi üzerine körpü kurmak da neden icap etti, ki?
Acaba endmühün ve hiyerarşik sistemlerin kurucusu, rekabetin iyi olduğunu da zanneden Taylor’un oluşturduğu onulmaz hastalıkları mı var da; mutluluk ovasını göremediler?
AB değişim anlayışı ile innovasyon konusunda AB tarafından geliştirilen üç politik opsiyon ile ABnin mükemmel bilimi elde etmesi, sanayi liderliğini yakalaması, toplumsal sorunları aşması, falanı elde etmesi mümkün değil!
Dr.Toyoda’nın rehberinin yönetim yaklaşımı, transformasyon anlayışı ile AB değişim anlayışı örtüşmemekte!
Bu durumda, belirtilen ve belirtilmeyen problemlerin etkisi daha da artarak devam edeceği gibi; vadinin kenarlarında bekleşen ülkelerin ölüm vadisine yuvarlanmaları da kaçınılmaz.
Halbuki, Dr.Toyoda’nın rehberinin, Dr.Deming’in çıraklarının sözlerine kulaklarını tıkamamalıydılar.
Uyanıkken uyunan uykudan uyanılsın diye! İşte bir nakarat!
Deming 25 önemli Avrupalı şirket patronuna 90da Londra’nın göbeğinde yaptığı konuşmasında şunları belirtmiş;
“Japonlar 46dan sonra krizin içine dalmışlardı; onlar da farkındaydı.
Bu kriz görülemez!
Biz daha kötü krizin içindeyiz, haberiniz olsun.
Üzerinde uğraş vermezsek, kahrolup, mahvolacağız.
Avro bölgesini iflastan kurtarmaya çalışan çok yüksek riskli fonun başkanı, Çinlileri fona para yatırmaya ikna etme toplantısının ardından; eli boş vaziyette, toplantımız verimli ve dostça geçti, açıklamasında bulundu.
Devlete yakın bir ajans, Dr.Toyoda’nın rehberinin çırağına uyan Çin’in kazan-kazan tarzında işbirliğini arzu ettiğini duyurdu.
Fakat ilaveleri vardı!
Beyaz atlı şövalyeyi beklememeleri ve ödünler, imtiyazlar verme pozisyonu almaları gerektiğini Avrupalılara duyurdu.
Bir diğer yetkili de, “finansal problemleri ile uğraşmak tabii ki onlara kalmış, biz fazla karışamayız! Ama ortaya yeni yeni çıkmaya başlayan Afrika ülke ekonomilerine ait seslerin duyulması batı dünyasının toparlanması için elzem!” demiş.
Hatırlayın! Çin ile çevresi ve Afrika ülkeleri Batı Avronun eski sömürgeleriydi.
Başka bir Çinli yetkili de, “rezervlerimizdeki 3 trilyon çil çil $lar Çin halkının alın teridir.  İyi bir çözüm bulmak için Avrupa ülkeleri ile çalışmak isteriz. Fakat biz halkımıza karşı sorumluyuz. Paramızı oraya buraya savurup muda edemeyiz.” demiş.
Neyse, ölüm vadisinin burnunun önünde olduğunu AB de sonunda görmüş!
O politikalarla, körpü yapamayacakları kesin!
Onulmaz hastalıktan nasıl kurtulurlar, o da muamma!
ABD ile İspanya’dan Pakistan’a kadar uzanan ölüm vadisinin kenarlarındaki ülkeler gevşeh torpahta, yarpahların altında, körpünün kurulması için bekleşirken!
Yeni Ekonomiye Kuzey Avro ülkeleri de uyum sağlamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

     Anı: Kaç yıldır işletmenin sahibisiniz? 20 yıldır. 20 yıl önceki çalışanlarınıza 10 verin, şimdikilere kaç verirsiniz? 1 bile vermem....